Merhaba uzay meraklıları

Hoş geldiniz ve umarım istediğiniz bilgiyi bulabilirsiniz

26 Ekim 2012 Cuma

ŞİLİ PARLEMENTOSU’NDA UFO ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ KABUL EDİLDİ!
Şili Parlamenterleri UFO araştırmalarının önemini kabul etti.
Şili Millet Meclisinin Savunma Komitesi üyeleri tarihte ilk kez UFO olgusunu ele aldı.
27 Ağustos 2003’te yapılan oturum süresince milletvekilleri, Comité de Estudio de Fenomenos Aereos Anomalos (CEFAA) - Hava Fenomenlerini Araştırma Merkezi temsilcilerini ve OVNIVISION - Şili UFO Araştırma Teşkilatının yöneticilerini dinlediler.
Oturum, 18:30’da Ulusal Kongre binasının üçüncü katında OVNISION’ın yöneticisi Cristian Riffo’nun sunumuyla başladı. Riffo açılışı şöyle yaptı: “UFO’ların olağan koşullarda açıklanamayan, bilinmez olgular olduğunu ve dünyadışı bir teknolojiyi sergilediklerini netleştirmek istiyorum. UFO’ların hangi yıldız sistemlerinden geldikleri ise başka bir tartışma konusudur.”

Daha sonra Riffo, Şili Hava Yolları ile Hava Kuvvetlerine bağlı pilotların ve hava trafiği denetleyicilerinin (hava kontrol memurlarının) de içinde olduğu bir seri olayı, görüntüler ve belgelerle anlattı. Görgü tanıklarının bu olaylarla ilgili verdiği bilgiler de rapor edilmişti. Chacalluta, Tepual, Pichoy, Tobalaba, Arturo Martinez Benitez, Cerro Moreno and El Loa’da olan olaylar detaylı bir şekilde tartışıldı.
Daha sonra, Riffo ve çalışma arkadaşları, tüm milletvekillerine bu olayların detaylarının olduğu 150 sayfalık özel araştırma dosyasını sundular...

OVNIVISION’ın yöneticisi ve diğer yetkilileri, oturumun sonunda, parlamenterlerden bu olgu üzerinde çalışacak çoklu disiplin dallarından oluşan bir komitenin kurulmasının önemini ve aciliyetini belirttiler.
Ve Şili denizlerinde ve gökyüzünde bilinmeyen ciddi olayların araştırmasını yapacak bir “Şili Ulusal UFO Araştırma Komitesi” kurmanın gerekli olduğunu dile getirdiler..

Savunma Komitesi başkanı, Milletvekili Arturo Cardemil, oturumun sonunda medyaya yaptığı açıklamada, UFO olgusunun, üzerinde araştırma yapılması gereken çok ciddi ve önemli bir konu olduğunu ve zaman zaman Şili hava sahasında yaşanan ve önemli tanıklarca gözlemlenen bu gibi tanımlanamayan uçan cisimlerin hava trafiğinin normal işleyişini bozduğundan bahsetti ve “UFO Araştırma Merkezlerinin olduğu gelişmiş ülkeleri örnek almalı ve bu gibi olasılıklara karşı hazırlıklı olmalıyız” dedi.

 
Parlamenterler ayrıca, bu olguyla ciddi olarak ilgilendiklerini ve OVNIVISION’ın yöneticilerinden bu önemli konuda düzenli olarak bilgi almaktan memnuniyet duyacaklarını belirttiler. Umarız, Şili Parlementosu tarafından atılan bu önemli adım, diğer Dünya Hükümetleri tarafından da örnek alınır ve gezegenimizin ve insanlığın gelişim ve dönüşüm sürecini yakından ilgilendiren bu çok önemli konu hakkında, ulusal ve uluslararası işbirliği içinde kamuoyunun bilgilendirilmesi çalışmaları açık ve şeffaf biçimde biran önce başlatılır...
Bu konuda, SİRİUS UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi olarak, gerek ulusal gerekse uluslararası platformdaki çalışmalarımızı, projelerimizi ve işbirliklerimizi arttırarak sürdürmeye kararlı olduğumuzu kamuoyumuzun bilgisine sunarız..

Gizlenen ufo dosyaları açıklansın

BAŞKAN CLINTON’NIN BEYAZ SARAY ESKİ PERSONEL ŞEFİ JOHN PODESTA U F O DOSYALARININ AÇIKLANMASI GİRİŞİMLERİNE ÖNCÜLÜK EDİYOR!
PODESTA; “Gizlenen UFO Dosyaları halka açıklansın!”.
Clinton döneminde Beyaz Saray Personel Şefi olan John Podesta , Washington DC’deki National Press Club’ta dün yaptığı basın toplantısnda U F O kayıtları ile ilgili gizli hükümet belgelerinin açıklanması yönündeki çalışmalara destek verdi ve Pentagon’u ‘ UFO ‘ larla ilgili olayların yer aldığı gizli dosyaları halka açıklamaya çağırıyor.
Podesta konuşmasında, şunları söyledi :
“ Artık hükümetin 25 yıldan daha eski olan bu gizli kayıtları ortaya çıkarması ve bu fenomenlerin gerçek doğasını araştıran bilim adamlarına yardımcı olacak şekilde kaynak oluşturması gerekmektedir.”
Podesta , hükümetin UFO’larla ilgili gizli dosyalarının açıklanması için Washington DC’de kurulan yeni grupta yer alan çok sayıdaki politikacı, askeri ve sivil yetkilide sadece biri.

 

Eski Beyaz Saray Şefi John Podesta’nın UFO’lar hakkında ki Ulusal görüşü gayet açık. “Düşünüyorum ki uzun zamandır hükümetin UFO araştırmaları ile ilgili olarak karanlıkta bıraktığı soruların cevaplarının açığa çıkması zamanı gelmiştir.” 51. Bölge ile ilgili sorulduğunda , Podesta ; “Benim eğilimim gizlilikten yana deneme ve yanılma yerine açıklık ve şeffaflık tarafında olmak ve daha fazla bilginin başından sonuna kadar gözden geçirilmesinin harcanan emeğe değecek bir girişim olduğunu düşünüyorum.” 51. Bölge’nin UFO’larla ilgili gizli hükümet bilgilerini ve projelerini barındırıp barındırmadığına dair sorusuna ise Podesta; “Buna evet diye cevap verebilirim” dedi.

Podesta , Clinton yönetiminin en önemli isimlerinden biri olarak tanınıyor. O dönemde U FO gizemine cevap aramak üzere büyük adımlar atılmıştı. Clinton’un Bilim Danışmanı Dr. John Gibbon’un bizzat eğittiği Hava Kuvvetlerinden bir araştırma ekibi New Mexico , Roswell’de düşen UFO Olayını araştırmak üzere görevlendirildi. Ayrıca Clinton’un 1993 yılındaki ilk CIA Yöneticisi James Wooley , CIA’in yeni UFO araştırmalarına yeşil ışık yaktı. Clinton’un bizzat kendisinin , yakın arkadaşı olan Webster Hubbell’a UFO’lar hakkındaki gerçeği ortaya çıkarması yönünde istekte bulunduğu biliniyor. Kendisi de UFO fenomenine büyük ilgi duyan ve Başkan Clinton’a vereceği UFO raporunun gözden geçirilmesinde Laurence Rockefeller’a yardım eden Hillary Clinton , 1995 yılında Başkan Clinton’un Rockefeller Çiftliğine ziyareti sırasında Rockefeller’ın UFO’lar hakkında verdiği brifingde yer aldı.
Podesta’nın konuşması birçok Ulusal gazete ve Tv’lerinde yer aldı, ayrıca, SCI- FI Ulusal TV Kanalının, halk arasında UFO olarak tanımlanan cisimlerle ilgili gizli hükümet dosyalarının halka açıklanması yönündeki çalışmalara destek vermek amacıyla yapacağı yayın kampanyasının bir parçası olarak naklen yayınlandı. Podesta , ayrıca bağımsız bir gazeteci tarafından hazırlanan , Federal Hükümetin artık herkes tarafından bilinen bu fenomen üzerinde sistematik bir bilimsel araştırmayı sürdürmekteki başarısızlığını ortaya koyan bir raporu halka açıkladı..
Bu önemli konuşma , 22 Ekim 2002 tarihinde Washington’daki Ulusal Basın Kulübünde yapıldı. Podesto , UFO’lar hakkındaki sırların açıklanması yönündeki desteğini sunmasının yanı sıra UFO’lar konusunda yeni bir FOIA - Haberalma Özgürlüğü Hareketi girişimini de halka duyurdu. Haber Özgürlüğü Koalisyonu özellikle çok uzun zamandır UFO’ları araştıran Hava Kuvvetlerine baskı yapıyor.

Haber Alma Özgürlüğü Hareketi fikrini ilk ortaya atan kişi olan Nation , The Boston Globe ve International Herald Tribune gazeteleri yazarı Leslie Kean , şöyle söylüyor :
“ Bu bilginin neden gizli tutulduğunu anlamak mümkün değil. Hükümet UFO olay gerçekleştiğini bile kabul etmiyor fakat biz gerçek olduğunu biliyoruz.Dünya üzerinde gözlemlenen birçok UFO olayıyla ilgili kesin kanıtlar var ve bunlar ayrıntılı şekilde belgelenmiş durumdalar.”

Cıa-Mıt

“CIA”  “MİT” TEN TÜRKİYE UFO RAPORLARINI İSTEDİ!
Amerikan Merkezi Haberalma ve İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı “CIA”, Türkiye Milli İstihbarat Dairesi “MİT” Başkanlığından 1999- 2003 yılları arasında yaşanan UFO olaylarının detaylı bilgilerini istedi...
MİT’e, 2003 yılı Mayıs ayında CIA’den “Top Secret” “Çok Gizli” damgalı şu not ulaştı: “UFO’larla ilgili kapsamlı bir araştırma yapıyoruz, bu konuda işbirliği yapmak istiyoruz.”
CIA’nin MİT’ten bilgi talebi üzerine, Milli İstihbarat Teşkilatımız, başta Türk Hava Kuvvetleri olmak üzere, Türk Hava Kurumu ve Türk Hava Yolları gibi ilgili birimlerden rapor istedi..
Türkiye’de özellikle 1999 yılından sonra yoğunlaşan UFO gözlemleri, son dönemlerde resmi kurumların mensuplarıyla, Türk Hava Yolları ve Türk Hava Kuvvetleri pilotlarının gözlemleride eklendi. Bu gelişmeler üzerine CIA, MİT’e yazı göndererek, UFO olayları hakkında bilgi istedi. MİT’te, UFO olayları konusunda bir albay başkanlığında çalışmalar yapan Türk Hava Kuvvetlerine işbirliği önerdi ve ilgili kurumlardan ellerindeki görsel malzemeleri ve raporları istedi.


CIA’nin MİT’ten UFO dosyalarıyla ilgili bilgi talebinde bulunması, diğer ülkelerde olduğu gibi T.C’nin bazı resmi kurumlarınında UFO olgusuyla ilgili ciddi çalışmalar sürdürdüğünü açıkça belgelemektedir. Ayrıca, CIA’in bu bilgi talebi, Türkiye’de özellikle 1999 yıllından sonra artan ve toplumumuzun değişik kesimlerinden yüzlerce vatandaşımızın, askeri ve sivil pilotlarımızın gözlemlediği ve zaman zamanda filme alınan UFO olaylarının gerçek olduğunu belgelemektedir.


T.C. ASKERİ İSTİHBARATLARI’NA, MİT’e ve DİĞER TÜM İLGİLİ RESMİ KURUMLARA AÇIK ÇAĞRI…

Bilindiği üzere, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son zamanlarda sıklıkla UFO gözlemleri yapılmakta, dünyadışı yaşama dair önemli tanıklıklar yaşanmakta ve bu olaylar sonucu birçok kanıt ele geçmektedir.


Ufoloji konusunda artık dünyanın önemli üniversitelerinde araştırma birimleri kurulmaktadır, ayrıca üst düzey askeri ve sivil yetkililer UFO’larla ilgili ele geçen kanıtları, belgeleriyle sunarak bu gerçeği açıklamaya başlamışlardır. Buna en son olarak, 11 Mayıs’ta Meksika Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetlerinin yaptığı basın toplantısında, askeri uçak personelinin 11 UFO’yla karşı karşıya geldiği olayı ve görüntüleri dünya basınına sunmuşlardır.


T.C  RESMİ MAKAMLARI "U F O GERÇEĞİ"Nİ AÇIKLAYARAK, DÜNYA'YA ÖNCÜLÜK ETSİN!

T.C. Askeri İstihbarat Servislerine’ne ve MİT’e, ülkemizde yaşanan resmi uçan daire gözlemleri ve karşılaşma olaylarını kamuoyunun ve Dünyanın bilgisine sunmaları için açık çağrıda bulunuyoruz. Halkımıza da "U F O  Gerçeği Açıklansınİmza Kampanyası’na Katılın” çağrısı yapıyoruz

İnsanlık için son derece büyük önem taşıyan ve gezegenimizin tarihindeki dönüm noktalarından birini başlatacak bu resmi açıklamayı yapan ülkeler arasına Türkiye de girerek, Dünya’ya öncü olsun..
Dünya tarihinde görülmemiş bir zamanı başlatacak olan bu açıklamanın ve diğer dünya devletlerininde “UFO Gerçeği”ni itiraf etmelerinin, dünya insanlığını bir araya getireceğine, gezegende yeni bir barış, birlik ve beraberlik bilinci doğuracağına ve tüm insanlığı, bir Dünya vatandaşı olma bilinciyle galaksiler arası bir iletişim ve bilgi çağına taşıyacak dev bir süreci başlatacağına inanıyor ve ülkemizden bu büyük misyonu insanlık adına üstlenmesini istiyoruz.  


inGİZLİ DOSYALAR TÜRK HAVA KUVVETLERİNİ ALARMA GEÇİREN U F O KARŞILAŞMASI!

Em. Pilot Binbaşı; “O kadar süratli hareket ediyor ve manevralar yapıyordu ki, teknolojisi, ve sürati bilinen hiçbir şeye kesinlikle uymuyordu!”
UFO’lar hemen her ülkede değişik sosyal çevrelerden ve mesleklerden insanlar tarafından rapor edilmekteler.
Bu gruplardan en önemlilerinden biri de , hava objelerini, meteorolojik oluşumları ve atmosferik fenomenleri çok iyi bilen ve bunları sürekli deneyimleyen askeri ve sivil pilotlar..
Mesleki bilgilerinden ve hava objelerini çok iyi tanımalarından dolayı Pilotların UFO gözlemleri ayrı bir değer ve önem kazanmakta.
Türkiye’de de askeri ve sivil pilotlarımızın UFO ‘larla karşı karşı karşıya geldikleri çok önemli “yakın karşılaşma”olayları yaşanmakta. Bu olayların tanıklarından Em. Pilot Binbaşı Süleyman Tekyıldırım Hava Kuvvetlerinde görevliyken yaşadığı ve hala gizlenen olayı Haktan Akdoğan’a anlattı.
H: Süleyman Bey bize kısaca kendinizi tanıtırmısınız..
S: 1938 doğumluyum, 1961 Hava Harp Okulu mezunuyum. Hava Kuvvetlerinde pilot olarak,
Av pilotluğu görevinde bulundum. Şuan da 20 bin saatin üzerinde uçuş deneyimim var. Hava Kuvvetleri ve daha sonra da THY olmak üzere toplam 20 bin saatin üzerinde uçuşum bulunmakta. Hava Kuvvetlerinden Binbaşı olarak emekli oldum ve daha sonra uzun yıllar THY’ larında görev yaptım..
H: Bu yaşadığınız önemli deneyim 1968 yılında Hava Kuv. Yüzbaşı olduğunuz dönemde olmuştu sanırım..
S: Evet, olayın olduğu yılda kıdemli Yüzbaşıydım. Bandırma 161. Filo Hava Üssünde görevliydim. O gün arkadaşım Hami Yüksel’le (şuan kendisi hala THY Kaptan Pilotu olarak görev yapmakta) alarm pilotu görevindeydik. O gün alarm konumunda bize talimat verildi ve 2 uçak olarak kalktık.
H: F-5 uçakları kullanıyordunuz değil mi o dönemlerde?
S: Evet, 2 F-5 ‘le havalandık Hami Yüksel ve ben. 2.7.0 başta uçmamız istendi. Mahiyeti, batıdan izinsiz olarak bir girişin olduğu ve teşhis edilemediği için bizim hedefi gözle görüp, tarif etmemiz istendi.
H: Yani Türk Hava sahasına izinsiz bir cisim, bir araç girdiğini, bu cismin ne olduğunu teşhis etmeniz için sizi avcı uçaklarla görevlendirdiler..
S: Evet, 20 bin fite tırmandık. Hedefi teşhis ettiğim zaman Edirne’yi geçmiştik. Hedefi gördüğümü söyledim. Hedefi takip etmem istendi. Hedefe yaklaşmak üzereyken, ne olduğu sorulduğunda, cismin ters dönmüş bir ampule benzediğini söyledim. Ve gri renkte bir hedefti.
Daha önce, Hava Kuvvetleri Merzifon’dayken önlemiş olduğum Meteoroloji balonları vardı, 2 defa önlemiştim bu balonlardan. Bu cismin bir meteoroloji balonu olduğunu söyledim.
Merkezden devam edin yaklaşmaya dediler, cisme doğru yaklaşırken, cisim aniden sola ve yukarı o kadar süratli bir şekilde dönüş yaptı ve yükseldi ki, bunu gözle bile takip etmek imkansızdı!
H: O zaman anladınız, cismin balon olamayacağını...
S: O anda cismin balon olmasının imkansız olduğunu anladım, balon değil bu dedim. Bu mutlaka çok süratli bir cisimdi. Ve iki arkadaş, yedek tahkikate geçmek suretiyle cismi takip etmeye başladık. Ses hızının 1.5 misli süratinde uçabilen uçaklardaydık ben ve arkadaşım Hami Yüksel.
H: Hava şartları nasıldı acaba?
S: Hava, havacılık tabirine göre tamamen “clear” yani çok net, açık bir havaydı. Sis, pus gibi görüşü azaltan hiçbir etken yoktu. Cisim olağanüstü süratle yer değiştiriyordu. Sağa yukarı, yukarıya, sola...O kadar süratli yer değiştiriyordu ki, şimdiye kadar gördüğümüz hiçbir cisme benzemiyordu. 45 bin fite kadar tırmandık, bizim uçağımızın tavanı 45 bin fittir..
H: Daha fazla yükselemiyor uçağınız?
S: 45 bin fitin üzerinde görev yapamaz hale geliyor uçak..Cisimse, sağa, sola, yukarıya , aşağıya olağanüstü manevralarla hareket ediyordu. 90 derece dönüşler, sert ve inanılmaz manevralardı bunlar..
H: Yani yaptığı manevralar bizim teknolojimizle yapılabilecek manevralar değil..
S: Kesinlikle değil! Yıl 1968. Şuan da bile böyle manevralar ve sürat yapabilecek dünyada hiçbir teknoloji yok. Son derece süratliydi. Sanki bizimle oyun oynar gibiydi, yakın angaje olmak imkansızdı. Biz tavanımıza kadar yükseldikten sonra, mesleğimin dürtüsüyle bir el top ateşi yapmak istedim. Bu düşüncemi de sesli hale getirdim.
H: Duydular tabii sizi Merkezden..
S: Evet, telsizden, operasyon merkezinden görevli subay; “ kesinlikle ateş edilmeyecek, emirdir bu!” dedi. Ve “derhal üssünüze dönün göreviniz bitmiştir” dediler.
Üsse döndüğümüz zamanda, Türkiye’deki tüm hava meydanlarına alarm verilmişti.
H: Demek birçok radar skoplarında cismi tespit ettiler ve konuşmalarınızda duyuldu..
S: Evet, Merkezle konuşmalarımızın hepsi harici butonla yapıldığı için, etraftaki bütün radarlar ve sistemler bizi duyuyorlardı. Alarm verilmesinin sebebi, olayın ne kadar büyük ve önemli olduğunun farkına vardıklarından dolayıdır. Yoksa neden alarm verilsin ki bütün illere..
H: Elbette. Peki sayın Tekyıldırım, bu cismi çok net bir şekilde gündüz ve açık bir havada 2 deneyimli pilot olarak gördünüz. Cismin inanılmaz süratine ve manevralarına tanık oldunuz.
Çok deneyimli ve tecrübeli bir pilotsunuz, bilinen hiçbir teknolojiyle bağdaşıyor mu karşılaştığınız bu cismin manevraları ve hızı?
S: Kesinlikle bağdaşmıyor efendim..Bu kesinlikle dünya dışı kaynaklı bir araçtı..Ben ve arkadaşım eminiz bundan. Bizim o anda uçtuğumuz uçakla, yani F-5’lerle sesten 1.5 misli
süratle hareket etmekteydik, o cismin süratiyse belki bizden bin misli daha fazlaydı.
O kadar süratli hareket ediyor ve manevralar yapıyordu ki, teknolojisi, ve sürati bilinen hiçbir şeye kesinlikle uymuyordu..
H: Yaşadığınız bu önemli olayla ilgili herhangi bir resmi açıklama yapılmadı tabii her zaman ki gibi...
S: Hayır, bu olay basına ve halka açıklanmadı, resmi raporlar ve olayla ilgili bilgiler açıklanmadı, hala gizlenmekte.
H: Teşekkür ederiz sayın Tekyıldırım, bu önemli deneyimi bizimle ve Türk halkıyla paylaştığınız için.
Umarız bu açıklamalarınız “UFO Gerçeği” konusuna önyargıyla bakan veya bu önemli gerçeği kendi halkından saklamaya çalışan birtakım çevrelere örnek olur.
 

24 Ekim 2012 Çarşamba

hoppi kızılderilileri ve ufolar

Kelime anlamı iyi, barışçı ya da akıllı anlamına gelen Hopi Kızılderilileri, güneybatılı Pueblo adındaki gruptan gelmektedirler.

Black Mesa’nın güneyindeki Arizona bölgesinin kuzeydoğusunda yaşamaktadırlar. 1050 yılından beri Üçüncü Mesa’da yaşayan Oriabi Puebloları, Kuzey Amerika’nın en eskileridir. Ataları olan Anasaziler, Meksika Azteklileri’yle akrabadırlar ve bugün, onların bundan 5-10 bin yıl önce yaşadıkları yerde yaşıyorlar.
Hopi Kızılderililerinin inançlarında, adları Pokanghoya ve Palongauhoya olan ikiz Tanrı sembolü vardır. Efsaneye göre, yeryüzünün kuzey ve güney eksenlerinin koruyucuları olan bu Tanrılara hükmeden yaratıcının yeğeni Sotuknang, onlara halkı kötü hale gelen “ikinci dünyanın” yıkılması için yerlerini terk etmelerini emretmiştir. Böylece kendini denetleyen kimse kalmayınca dünya delice dönmeye başlar ve iki kez tepe taklak olur. Dağlar büyük bir gürültüyle denize devrilir, deniz ve göller toprağı kaplar; dünya da soğuk uzayda bir buza dönüşür.
Hopiler, “ilk dünyanın” ateş, “üçüncü dünyanın da su tarafından yokedildiğini iddia ederler.. Hopi Kızılderililerin de eski Mısırlar gibi Sirius’u tanıdıkları ve ona “Mavi Kaçina Yıldızı adını verdikleri bilinir. Kabilede yaşayan asırlık bir inanç, kabilenin 250 bin yıl önce Sirius sisteminden geldiklerini ve yerleştikleri zaman kapsüllerinin de ya gelecek bin yıldan önce ya da hemen sonra açılacağını söyler.
İkiz Tanrı sembolü, kesin bir şekilde Sirius yıldızıyla ilgilidir; kutupsallık ilkesi, tüm Sirius uygulamalarını içermektedir. Aslan kudreti, kristal kudreti ve zaman faktörüyle birlikte, Siriusyen konsantrasyon pratiğinin dörtlü temellerini oluşturur.
Hopiler, Kaçinaların evinin, üzerinde büyük bulut oluşumları bulunan dağların tepesinde olduğuna inanırlardı. Bugün, bazı UFO’ların Lenticular Bulutları olarak adlandırdığımız, göze görünmemek için yapılan bulut formlarının içinde saklandığını biliyoruz.

Bulutları zaman zaman kamuflaj olarak kullanan UFO'lar

Buluta gizlenmiş birbaşka UFO, yer Vilborg- Danimarka, 17 Kasım 1974
Kendilerinin Pleiadianslılar’ın soyundan geldiğini kabul eden Hopiler, Pleidianlar’a, birbirine sıkı sıkıya bağlı ya da yapışık anlamına gelen ‘Chuhukon’ derler. Siyah Tanrının evi olan Pleiades’e mutluluk için dua ederler. Onlar, kendilerinin dünyaya önce ruh olarak geldiklerini ve sonra canlı kanlı varlık haline dönüştüklerine inanırlar.
Efsaneye göre Hopiler’in bağlılığı, gelecekte bir gün diğer gezegendekilerce görülecek ve onlar da oraya alınacak. Bu nedenden dolayı da onlar şimdi gökyüzünü izleyip UFO’ların gelip onlarla temas kuracakları zamanı bekliyorlar.
Hopilerin inandıkları takımyıldızları hakkındaki bilgileri, dünyanın diğer tarafındaki batılı uygarlıklarının, bizlerin bilgileriyle hemen aynıdır. Farklı adlarla isimlendirilmiş olsalar da düzenekleri birbirine çok benzemektedir.
Dünyayı onurlandıran Achive’ler adında kutsal yerlerin varlığına inanırlar. Bu yerler Şamanların dini işler için dünyaya indiği yerlerdir. Efsaneye göre, çağlar boyunca insan nesilleri yok olma tehlikesinde iken, temiz kalpli insanlar yer altına inip orada korundular. Onlara göre; kendileri dünyanın ortasında Karınca İnsanlar dedikleri bir grup varlıkla beraber oturuyorlar.
Karınca İnsanların resimleri günümüzde Sürüngenimsi ya da Griler varlıklar olarak adlandırılan geniş kafalı, kısa ve kalın vücutlu, 4,5 ya da 6 ince uzun parmaklı uzaylılara benzemektedir. Resimlerin bazılarında, bu varlıklardan onlara telepatik olarak düşüncelerin geldiğini gösteren işaretler vardır.
Günümüzde sayıları 8 bini bulan Hopiler, çok sayıda eski dönemlerden kalmış resimli kayaları muhafaza etmektedirler. Grubun şefi olan Beyaz Ayı, hala onların çoğunun tercümesini yapabilmektedir. Benzer resimler dünyanın her yanında bulunabilir, Beyaz Ayı’nın bilgisi şimdiye dek anlaşılamayan bu tür resimlerin açıklanmasında çok yardımcı olabilecek olmasına rağmen onun sırrını açıklamamaktadır.
Hopi efsaneleri, atalarının sonsuz uzaydan geldiğini ve dünyaya varmadan önce birçok gezegeni ziyaret ettiğini söyler.
Hopiler, bugün bile Tanrılara olan bağlılıklarını sürdürmeye devam ediyorlar. Efsaneye göre bu bağlılıkları yakın bir gelecekte Tanrıları tarafından ödüllendirilecek ve Dünya yıkıcı bir değişim sürecinden geçerken, Hopiler Tanrılarının oturdukları yıldızlara alınacaktır. Onlara göre gerçekleşmekte olan gezegensel değişimler bu günün yaklaşmakta olduğunun habercisidir. Ve onlar şimdi gökyüzünü izleyip UFO’ların gelip onları yıldızlardaki yuvalarına götüreceği günü beklemekteler…

22 Ekim 2012 Pazartesi

türkiye ufo

YIL  2012
U F O  GÖZLEMLERİNDE
İNANILMAZ ARTIŞ!...

Nisan – Eylül 2012 Türkiye UFO Gözlem Raporu
 
Bilindiği üzere,tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla UFO gözlemleri yapılmakta, dünyadışı zeki yaşama dair sivil ve resmi kişilerce önemli tanıklıklar yaşanmakta ve zaman zaman bu gözlemler amatör kameralarla vatandaşlarımız tarafından fotoğraflanıp, filme alınarak belgelenmektedir.
 
Kurumumuza,  Nisan 2012- Eylül 2012 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemde yapılan UFO ihbar sayısı toplam 3262 olup, bu ihbarlardan 768 tanesi digital fotoğraf veya video kameralarla kayda alınmıştır..Kurumumuz tarafından bu 768 görsel material üzerinde yapılan detaylı analizler ve incelemeler sonucunda ,  bunların 676 tanesinin yani yaklaşık % 88 inin uydu, Venüs, çin feneri, kuş, leke, balon, fotomontaj,  ışık yansıması ve yanılsama gibi açıklanabilir doğal fenomenler olduğu belirlenmiş olup,   92 tanesinin ise, (yaklaşık % 12’sinin)  70 fotoğraf  ile  22 video nun  “UFO” olduğu tespit edilmiştir…Ayrıca görüntüler bugüne kadar tespit edilen en net görüntüler olma özelliğini taşımaktadır..

Gözlemlerin ve kayıtların yapıldığı bölgeler; İstanbul ve çevresi, Antalya, Alanya, Fethiye, Ordu, Bursa, Samsun, Ankara, İzmir, Efes ve çevresi, Aksaray, Manisa, Afyon, Uşak, Bolu, Denizli, Kayseri, Sivas, Nevşehir, Konya, Sivas, Edirne, Bilecik, Kırıklareli, Amasya, Çanakkale, Eskişehir, Safranbolu, Giresun, Gümüşhane, Kıbrıs, Adıyaman, Ağrı, Siirt, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Zonguldak, Avşa adası, Ayvalık, Çorum,  İzmit, Bolu ve Uşak..

Türkiye’ de son 10 yıldır yapılan ihbar ve gözlemlerdeki artış her yıl %15-20 civarındayken, 2012 yılında yapılan gözlem ve ihbar sayısı, 2009-2010 ve 2011 yıllarında yapılan ihbar ve gözlem sayılarına ve oranlarına göre %60 artış göstermektedir…Bu durum tüm diğer dünya ülkeleri için de benzer artışları göstermektedir ve dünya genelinde yapılan UFO gözlemlerinde çok ciddi artışlar saptanmaktadır…

Dünyamızda ekolojik, jeolojik, ekonomik, sosyal ve toplumsal anlamda çok ciddi değişimler yaşadığımız bu dönemde, UFO gözlemlerinde yaşanan bu ciddi artışın tesadüfi olmadığı kanaatindeyiz.. Önümüzdeki dönemde de UFO gözlemlerinin tüm dünyada ve Türkiye’de  çok ciddi bir şekilde artacağını ve  2013-2017 yılları arasının UFO gözlemleri açısından dönüm noktası olacağını ve artık tüm dünya hükümetlerinin bu konuda saklanan gerçekleri açıklamak zorunda kalacaklarını öngörmekteyiz..

Meksika, İngiltere, Fransa, Danimarka, İsveç, Brezilya hükümetlerinden sonra şimdi de 2012 yılı içinde Uruguay Hava Kuvvetleri ile Yeni Zelanda ve Avustralya hükümetleri UFO raporlarını içeren birçok dosyayı halkın bilgisine açmıştır.. Yine geçtiğimiz aylarda,  üstdüzey bir düzine askeri yetkili Washington Ulusal Basın Klübünde birçok önemli medya kuruluşunun katıldığı bir basın toplantısıyla, UFO gözlemlerinin birçok defa askeri üslerde ve nükleer başlıklı silahların ve füzelerin konuşlandırıldığı bölgelerde defalarca gözlemlendiğini itiraf etmişlerdir..

Ayrıca Avrupa Parlementosunda UFO belgelerinin gizliliklerinin kaldırılması  üzerinde 4, 179, 180 ve 189 maddeleri dikkate alarak  Avrupa İşlevselliği Antlaşması üzerinde bildiri yazıldı. Birliğin  33 meclis üyesinin anlaşarak yayınladığı bildiride Avrupa ülkelerinden  arşivlerindeki UFO belgelerini halklarla paylaşmaları istendi. Medya kurumlarında, sivil toplum örgütlerinde ve bilimsel çalışmalar yürüten merkezlerde değerlendirilmek üzere kamuoyuna açıklanan bildiride, UFO’ların varlığı kabul edilerek ülkelerden ellerindeki UFO arşivlerini ifşa etmeleri istendi.. Komisyon üyesi 33 devletin imza attığı bildiri tüm dünyada büyük yankı uyandırdı…
 
“UFO Gerçeği” nin dünya hükümetleri tarafından açıklanmasının artık zamanı gelmiştir. İnsanlık için büyük önem taşıyan ve gezegenimizin tarihindeki dönüm noktalarından birini başlatacak olan bu açıklama, dünya tarihinde görülmemiş bir zamanı başlatarak, tüm insanlığı yeni bir bilgi çağına taşıyacak dev bir süreci başlatacaktır..

Basınımızın ve kamuoyunun bilgisine önemle sunarız...
 
Saygılarımızla

Haktan Akdoğan
Başkan
Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi
Nisan – Eylül 2012 Türkiye UFO Gözlem Raporu
1
12 Nisan 2012 Erzurum Tortu Kalesi üzeri (Fotoğrafı çeken Metin Yasemin)
2
04 Mayıs 2012 Kabataş İstanbul (Fotoğrafı çeken İsmail Gökçan)
3
19 Mayıs 2012 Ankara Elmadağ bölgesi Karaca Hasan köyü Hacı Murat yaylası (Fotoğrafı çeken İbrahim Tecer)
4
22 Mayıs 2012 Amasya  merkez köylerine bağlı Eliltekke köyü civarlarında (Fotoğrafı çeken Samet Topçu)
5
26 Mayıs 2012 Gümüşhane, Şiran, Çal köyü (Fotoğrafı çeken Behiye Gündüz)
6
7 Haziran 2012 İstanbul (Fotoğrafı çeken Hasan Ali Uzun)
7
12 Haziran 2012 Kumburgaz İstanbul (Fotoğrafı çeken Yalçın Yalman)
8
24 Haziran 2012 Zonguldak Ereğlisi (Fotoğrafı çeken Mustafa Doğan)
9
5 Temmuz 2012 Bolu (Fotoğrafı çeken Ali Osman)

10 Temmuz 2012 Erzincan Munzur dağlarında Erzincan Yamaç Paraşütü Şampiyonasında (Fotoğrafı çeken Barış Tura)
11
17 Temmuz 2012 Kayseri kara yolu üzerinde (Fotoğrafı çeken Savaş Şahin)
12
2 Ağustos 2012 Gümüşsuyu İstanbul (Fotoğrafı çeken Mahir Uraz)
13
7 Eylül 2012 Pamukkale Denizli (Fotoğrafı çeken Aynur Akdeniz)
14
10 Eylül 2012 Üsküdar İstanbul (Fotoğrafı çeken Arda Açıktepe)
Videolar  için bakınız:   http://www.youtube.com/watch?v=j1KDEU3msGg&feature=youtu.be