Merhaba uzay meraklıları

Hoş geldiniz ve umarım istediğiniz bilgiyi bulabilirsiniz

17 Mart 2012 Cumartesi

UFO olaylarından en bilinenlerinden biri 7 Haziran 1948 günü öğleden sonra gerçekleşmiştir O tarihte, UFO olayından ziyade daha çok bir trajedi yaşanmıştı: 24 yaşındaki Kentucky Ulusal Hava Koruma Pilotu Kaptan Thomas F. Mantell, F-51’iyle Franklin’in güneyine doğru uçarken aracının yere çakılması sonucu öldü.
 

 Yüzbaşı Thomas Mantel
 
Kentucky Karayolu Devriyesi, Knox yakınındaki Godman kontrol kulesine, Maysville, Irvington Owensboro ve Madisonville sakinlerinin düzensiz hareketli bir UFO gördüklerine dair rapor geldiğini bildirmişti. Ayrıca, aynı gün daha güneydeki Nashville, Tennessee’den, kuzeye doğru AFB Lockbourne, Columbus’da ve Ohio’da bir çok görgü şahidinin olduğu öğrenildi. Bu çok sayıdaki görgü tanığından biri olan Godman Kontrol Kulesi Komutanı da UFO’yu saat 13:20’de gözlemlemişti. Tariflerin hepsi, cismin beyaz renkli, sanki aşağıdan yukarıya doğru bir dondurma ya da koni biçiminde bir şemsiyeye benzediği konusunda birleşiyordu. Gökyüzü açıktı. Öğleden sonra 14:45’te, Ulusal Hava Kuvvetlerinin 4 adet F-51 tipi uçağı, Godman-Marietta,Georgia-Standiford, Louisvell-Kentucky ve diğer incelenmesi istenen bölgelere vardılar. Yakıtı az olan Standiford üzerinde uçtu, diğerleri Kaptan Thomas Mantell liderliğinde UFO’nun peşinden gittiler.

               
      İllüstrasyon

Mantell maksimum gücün hemen altındaki 15 bin fitte seyrederken kontrol kulesine bağlanarak UFO’nun metalik sarı renkte ve çok büyük olduğunu ve kendi hızının yarısı bir hızda seyrettiğini bildirdi. 22 bin fit yükseklikte iken iki pilot birbirinden ayrıldı. Teğmen. B.A. Hammond, Mantell’e oksijen yetersizliği yüzünden takibi bırakmaları gerektiğini bildirirken, Mantell UFO’yu daha yakından görmek için yaklaşmaya devam edeceğini söyledi. Başka bir konuşma yapmayan Mantell tırmanmayı sürdürdü. 15:15’de Mantell’in uçağından gelen sinyalin kesilmesiyle derhal araştırmalar başlatıldı. Saat 17’den hemen sonra Mantell’in F-51’inin enkazı Kentucky Franklin yakınlarında bulundu. Uçağın gövdesi havaya kalkmış, kuyruğu ise aşağıdaydı. Mantel’in cesedi hala uçağın kokpitindeydi ve kokpit hala kilitliydi. Yüzbaşının saati, çarpışma anı olarak belirlenen 15:18’te durmuştu.
Kaza uzmanları, Mantell’in F-1 Mustang ile 25.000 fitten 30.000 fite tırmanırken baygınlık geçirerek güç kaybettiğini, alçaldığını ve daireler çizerek ölüm dalışına geçtiğini düşündüler. Mantell’in düşmeden önce tekrar bilincinin yerine gelerek dalışını durdurmaya çalıştığı da çıkartılan sonuçlar arasındaydı. Uçağın, basınçtan dolayı daha yere çarpmadan parçalanmış olabileceği düşünüldü.
Resmi kaza soruşturması, UFO’yu gören bir çok sivil gözlemcinin bulunmasından dolayı bir çarpışma olduğu gerçeğinin saklanması imkansız olduğu halde, hızlı ve sessiz bir şekilde yürütüldü. Hava Kuvvetleri, olayı son derece ciddiye aldıklarına dair en ufak bir ipucunun belli olması halinde insanların ‘Mantell gökteki canavar uzaylılar tarafından düşürüldü’ diye avaz avaz ortaya çıkacaklarını biliyordu.
Çözüm yolu: Venüs gezegeni imdada yetişerek, Mantell’in “Çok büyük ebatta bir metal obje” açıklaması da dahil, her şeyin resmi açıklaması oldu. Edward J. Ruppelt Gizli Projeler müdürü olduğunda, bu açıklamanın Pentagon’daki üst düzey bir yetkili tarafından arz edildiğini öğrenmişti. UFO soruşturması konusunda hiçbir deneyimi olmayan bu resmi görevli Pentagon’un isteğiyle uzman olarak tayin edilerek, konuyla ilgili cevap isteyenlere bu açıklamayı yapıyordu.
Neticede Ruppelt, Kentucky şehri üzerinde ışıklara neden olan objenin, Orduya ait kimsenin bilmediği gizli bir projenin bir parçası olan hava balonu olduğunu açıkladı. Bununla birlikte, Saturday Evening Post’un yazdığına göre; eğer Mantel Venüs’ü yakalamaya gitmediyse, suçlu Ordu’nun kozmik ışın balonu, diğer bir değişle hava balonu olmalıydı. Ocak 1950’de Em. Albay Donald E. Keyhoe, "hiçbir balonun Mantel’in objesinde olduğu gibi ışıklı manevralar yapamayacağını" iddia etti. Mantel’in oksijen yüzünden bayıldığı için çarptığı söylencelerine ise, “bu bana dosyayı kapatmaya çalışmak gibi görünüyor”dedi.

12 Mart 2012 Pazartesi

woodbrige ufo olayı

Askeri personel tarafından rapor edilen UFO olaylarının en çok sansasyon yaratanlarından biri olan Woodbridge olayı, 26-31 Aralık 1980’de, İngiltere’nin Suffolk şehrinde bulunan Amerikan Hava Kuvvetleri (USAF) Üssü ve hemen yakınındaki Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) Woodbridge Üssü civarında, Rendlesham ormanında meydana gelmiştir.
 
           Bentwaters 81. Taktik Üssü
 
Solda Üssün Komutan Yardımcısı Yarbay Charles Halt ve Sağda USAF güvenlik görevlisi Çavuş Larry Warren
 
Olaya bir çok askeri görevli tanık olmuş, üst düzey yetkililerin uzaylılarla iletişim kurdukları söylenmiş; olay başından sonuna kadar hem fotoğraflanmış hem de filme alınmıştır. Yine de olay hakkında en etkileyici kanıt, dönemin RAF Woodbridge Üssü Komutan Yardımcısı Yarbay Charles Halt tarafından yazılan rapordur. Halt’ın olay hakkındaki bu resmi raporu (altta) 13 Haziran 1981’de Savunma Bakanlığı’na sunulmuştur.
 
       Yarbay Charles Halt'un hazırladığı Resmi Rapor
 
Halt’ın resmi raporuna göre, 27 Aralık 1980 gecesi saat 01.00 civarında, Norfolk’taki RAF Wharton Üssü radarları Kuzey Denizi’nin üzerinde tanımlanamayan bir cismin uçtuğunu belirledi. Bu cisim Rendlesham Ormanı yakınlarında radar ekranlarından kayboldu. Aynı sıralarda, USAF Üssü’ndeki iki güvenlik devriyesi, RAF Woodbridge Üssü’nün arka kapısında "olağandışı ışıklar" gözlemlediler. Bunun bir uçak kazası olabileceğini düşünen devriyeler, kapıya giderek araştırma yapmak için izin istediler. Görev başındaki uçuş şefi gereken izni verdi ve üç devriyeyi olay yerine gönderdi. Devriyeler ormana yaklaştıklarında telsiz bağlantıları kesildi ve tuhaf ışıklar saçan bir cisim göründü. Metalik görünümlü ve üçgen şeklindeki bu cisim yaklaşık 2 metre uzunluğundaydı. Tabanı 2-3 metre genişliğinde olan cisim, tüm ormanı beyaz bir ışıkla aydınlatıyordu. Tepesinden kırmızı alt tarafından ise mavi ışıklar çıkmaktaydı. Önce havada asılı durmaktaydı daha sonra alçalarak ayakları üstüne yere kondu.
 
            Yere inen UFO'nun İllüstrasyonu
 
Devriyeler ona doğru yaklaşınca ağaçlara doğru bir manevra yaparak yükseldi ve gözden kayboldu. Cisim, bir saat kadar sonra üssün arka kapısı yakınlarında yeniden ortaya çıktı.
 
UFO'nun indiği yerden alınan toprak örnekleri ve aralarındaki çarpıcı fark
 
Ertesi gün yapılan araştırmalarda, UFO’nun gece durduğu yerde 1.5 inç derinliğinde ve 7 inç çapında üç tane çukur oluştuğu görüldü. Bir sonraki gece olay yerinde yapılan radyason ölçümleri, Beta/Gamma oranlarının bu üç çukurda ve çukurların oluşturduğu üçgenin merkez noktasında normalain çok üstünde en üst seviyeye çıktığını gösteriyordu. Bu ölçümlere göre, cismin bulunduğu yer normalden 25 kat daha fazla radyasyon taşımaktaydı. Olay yerinde geniş çaplı araştırma başlatıldı ve bazı toprak örnekleri incelenmek üzere toplandı. Fakat bu konuda yapılan araştırmaların analiz sonuçları hiçbir şekilde açıklanmadı. Şahitler; Onlarca Resmi Yetkili:
UFO’lar o gece geç saatlerde, RAF Woodbridge üssünün doğu kapısında tekrar ortaya çıktılar. Normalde tanınmayan ışıkların yerini belirlemek için kullanılan projektörler çalışmıyordu. Yarbay Halt askerlerine “Gidip bu işi çözelim”, dedi. Askerlere dürbünler, radyoaktivite ölçüm araçları, mikrokaset kayıt cihazları ve kameralar dağıtıldı. Halt ve ekibi doğu kapısına vardıklarında hareketlilik çoktan başlamıştı; ormandaki donuk ışığı görenler arasında Yarbay Halt da vardı. Halt, turuncu renkte bir küre'nin, sanki birileri tarafından idare ediliyorcasına, ağaçların arasına girip çıktığını gözlemledi.

Halt raporunda ikinci günkü gözlemleri şöyle anlatmaktadır: “Ağaçların arasında kırmızı, güneşe benzer bir ışık görülmekteydi. İlerleyen bu ışık bir noktadan sonra etrafa ışıldayan partiküller saçmaya başladı, ardından da beş ayrı beyaz cisme bölündü ve gözden kayboldu. Hemen ardından gökyüzünde üç tane yıldız benzeri büyük cisim görüldü. İkisi kuzeyde, biri güneyde olan bu cisimler hızla ve keskin açılar yaparak ilerliyor ve kırmızı, yeşil ve mavi ışıklar saçıyorlardı. Kuzeydeki iki cisim oval biçimliydi, fakat daha sonra tam daire haline gelerek 1 saat ya da daha fazla süre gökyüzünde kaldılar. Güneydeki cisim ise 2-3 saat boyunca gözlemlenebildi, arada bir aşağı doğru ışınlar gönderiyordu. Pek çok resmi kişi, aşağıda imzası bulunanlar da dahil olmak üzere, bu olaylara tanıklık etmiştir.”
Halt bu UFO olayının büyük bir bölümünü küçük bir kasete kaydetmişti. Ertesi gün amirlerine olay hakkında detaylı bilgi verdi, fakat amirleri ona: “Bu İngiltere’nin meselesidir”, diye cevap vererek onun daha fazla açıklama yapmasını engellediler. İlginçtir ki, Savunma Bakanlığı Halt’la konuşmak ve olay hakkında bilgi almak için hiçbir girişimde bulunmamış ve olay hakkındaki soruları yanıtlamaktan kaçınmıştır.
Olaya şahit olan Woodbridge üssündeki diğer görevliler, USAF güvenlik görevlisi Çavuş Larry Warren, Havacı John Burroughs ve Komutan vekili Çavuş Adrian Bustinza, sonradan verdikleri ifadelerde Halt’la hemen hemen aynı şeyleri anlatmışlar ve UFO gözlemini doğrulamışlardır. Bu görevliler, olay günü ormanda üçgen biçiminde ve ayakları üstünde duran bir cisim gördüklerini, bu cismin daha sonra havalanarak ormanın üzerinde asılı kaldığını rapor etmişlerdir.
General’in Dünya Dışı Varlıklarla Karşılaşması:
Üssün Komutanı General Gordon E. Willams
Fakat o gün ormanda olanlar hakkında en ilginç açıklama USAF’ta çalışan güvenlik devriyesi Steve Roberts’tan gelmiştir. Roberts, söz konusu gün bir UFO’nun teknik arızası nedeniyle Rendlesham ormanına acil bir iniş yaptığını söylemiş, hatta üssün o zamanki komutanı General Gordon Williams ve UFO’dan süzülerek bir enerji hüzmesi içinde inen üç insanımsı varlık arasında bir temasa tanık olduğunu bildirmiştir.
Yıllar sonra zamanın Savunma Bakanı "Lord Norton Hill" bu olayın gerçek olduğunu açıkça itiraf etmiştir
Diğer güvenlik devriyeleri de cismin yerden birkaç feet yükseklikte durduğunu ve saatlerce orada kaldığını rapor etmiştir. Bu sırada UFO mürettabatından 3 küçük insanımsı varlığın kumandan Williams ile iletişim kurduklarını da eklemişlerdir. Hava Kuvvetleri İstihbarat Servisinin sorularını yanıtlayan Wharton Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki yetkililer aynı zamanda metalik bir yapısı olan uçan bir cismin o gün ormana indiğini de söylemişlerdir. Hemen yakındaki Bantwaters Hava Kuvvetleri Üssü’nün komutanı Albay Ted Conrad da UFO’nun indiğini onaylamış ve buna kendisinin de şahit olduğunu söylemiştir: “Üç ayağı üzerinde duran büyük bir cisimdi. Camları yoktu, kırmızı ve mavi ışıklarla kaplıydı. Kesinlikle bir zeka tarafından yönetildiği belliydi. Yaklaşık bir saat sonra inanılmaz bir süratle uçarak gitti. Üç ayağının izi yerde üçgen şeklinde bir iz bırakmıştı. Daha sonra yapılan inceleme sonucu izlerin radyoaktif olduğu kanıtını elde ettik.”
Yarbay Charles Halt tarafından İngiliz Savunma Bakanlığı’na yazılan Woodbridge olayı hakkındaki resmi rapor, Haziran 1983’te Amerikan Haber Alma Özgürlüğü yasasının yürürlüğe girmesi sayesinde yayınlanmış ve büyük sansasyon yaratmıştır. 4 ay sonra, News of The World dergisi söz konusu dökümanı kapaktan “UFO Suffolk’a Resmi Olarak İndi!” başlığıyla yayımlamıştır.
Resmi makamların sessizliği ve inkarları dolayısıyla, Rendlesham Ormanı’nda olanlar hakkında pek çok söylenti çıkmış ve pek çok yorum yapılmıştır. Ancak olay hakkında ne yorum yapılırsa yapılsın, hükümetler istekleri kadar bu olayı örtbas etmeye çalışsın, Woodbridge olayı her zaman için akıllarda resmi makamlarca onaylanmış bir UFO olayı ve insan-uzaylı teması olarak kalacaktır.